Sale!

Kamkat Fidanı (Kumkat Ağacı Fidani)

225.00 0.00

STOKTA

Kumkat Fidanı (Kamkat Fidani) Saksıda, Boy 80 cm, Meyveli

Farklı adet için toptan satış bölümünden talepte bulunabilirsiniz.

Görüntü resmi temsilidir.

Kamkat Fidanı narenciye çeşitleri içinde en küçük meyvesi olanıdır.
Kamkat Fidanı diğer narenciye çeşitlerinin yetiştiği ortamda yetiştirilebilir.
Kamkat Fidanı İç mekanlarda da saksıda yetiştirilmesi mümküm olup, meyveleri kabuğu ile tüketilmektedir.
Kamkat Fidanı gribal enfeksiyonun iyi bir ilacı olduğu söylenmektedir.
Kumkuat ya da kamkat olarak bilinir.

Açıklama

Kumkat Fidanı (Kamkat Fidani)

Kamkat Fidanı narenciye çeşitleri içinde en küçük meyvesi olanıdır.
Kamkat Fidanı diğer narenciye çeşitlerinin yetiştiği ortamda yetiştirilebilir.
Kamkat Fidanı İç mekanlarda da saksıda yetiştirilmesi mümkün olup, meyveleri kabuğu ile tüketilmektedir.
Kamkat Fidanı gribal enfeksiyonun iyi bir ilacı olduğu söylenmektedir.
Kumkuat ya da kamkat olarak bilinir.

ÜRÜNLERİMİZİ SİPARİŞ ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ KULLANABİLİR, WHATSAPP İLETİŞİM VE DESTEK HATTIMIZDAN ÜRÜNLER İLE İLGİLİ BİLGİ EDİNEBİLİRSİNİZ.

       

Narenciye Fidanı KAMKAT Citrus Fortunella YETİŞTİRİCİLİĞİ

Kamkat Fidanı ya da Kumkat Fidanı Turunçgiller içinde küçük mücevher olarak adlandırılır. Ana vatanının Çin olduğuna inanılır. Kamkat Fidanı Çincede altın portakal manasına gelir “gold orange”. Dünyada kabuğu ile beraber yenilen tek narenciye çeşididir. Evlerde, salonlarda, balkonlarda yetiştirilebilen bir meyve ağacıdır.

Minyatür portakal olarak da bilinen Kamkat Fidanı, hem vitamin kaynağı hem de süs bitkisi olarak 5 yıldızlı otellerin iç mekan düzenlemesinde peyzaj malzemesi olarak da kullanılmaktadır. Batı dünyası ile tanışması 19.yüzyıl ortalarında olmuştur. Dünya”da, Çin, Japonya, Amerika, Porto Riko, Guatemala, Kolombiya, Brezilya ve Güney Hindistan da yetişir.

Rize”ye 50-60 yıl önce Batum”dan gelmiş olan Kamkat Fidanı uzun zaman nasıl değerlendirileceği bilinememiştir. Ülkemize Japonya dan gelen meyveleri, İstanbul -Bursa gibi büyük şehirlerimizin marketlerinde yüksek fiyatla satışa sunulmuş değeri ve özellikleri bilinmediğinden talep görmemiştir. Ruslar tarafından bu meyveye ”Doktor” denilmesi üzerine üretime başlanmıştır.

KAMKAT YETİŞTİRİCİLİĞİ ve FAYDALARI

Doğu Asya ve Çin”de doğal olarak yayılış gösteren çalı biçimindeki Kamkat Fidanı portakal fidanı , mandalina fidanı , bergamot fidanı , limon fidanı gibi turunçgiller ailesinin bir meyvesidir. Biçimi tıpkı limon , rengiyse tıpkı portakala benzer. Ama limon ve portakalın kabuğunu soyarak yersiniz; Kamkat Fidanının kabuğunu soymanıza gerek yoktur. Kokusu bergamotu andırır ve elinizde tuttuğunuz kamkatın kokusu uzun süre gitmez.

ÜRÜNLERİMİZİ SİPARİŞ ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ KULLANABİLİR, WHATSAPP İLETİŞİM VE DESTEK HATTIMIZDAN ÜRÜNLER İLE İLGİLİ BİLGİ EDİNEBİLİRSİNİZ.

       

Narenciye Fidanı KAMKAT Citrus fortunella Kullanımı:

Kamkat Fidanı meyvesi , çiğ olarak tüketilebilindiği gibi, reçel, marmelat, meyve suyu, şekerleme, kek, pasta yapımında da kullanılıyor. Çin lokantalarında yemeğin sonunda yenen bir tatlı çeşididir. Kamkat Fidanı meyvesi C vitamini yönünden çok zengin bir bitki. 100 gramında 151 miligram C vitamini var. Kas ve doku oluşumu için gerekli olan bu vitamin diğer mineral ve vitaminlerin daha iyi kullanılmasına da yardım ediyor. C vitaminine günlük gereksinimiz ise 30 miligram.

Yani günlük 20 gram kamkat, günlük C vitamini ihtiyacımızı karşılıyor. Yine 100 gramı yendiğinde 274 kilokalori enerji ve 3,8 gram protein veriyor. Ülkelere, kaynaklarına ve kişisel koşullara göre değişmekle beraber ortalama günlük protein gereksinimi, erişkinler için kilogram başına 0,75–1,5 gram arasında değişiyor. Bu miktar protein günlük gereksinim duyduğumuz enerjinin %9 – %18”ini veriyor. Genel olarak günlük toplam enerjinin %10 – %15”nin de proteinden gelmesi öneriliyor. Bu durumda, 50 kilogram gelen bir kişinin günlük protein gereksinimi yaklaşık 50 gramdır. Kamkatın bileşimindeki protein miktarıysa, günlük protein gereksiniminin karşılanmasında önemli bir yer tutuyor.

Kamkat Fidanı “turunçgiller ailesinin küçük mücevheri” olarak adlandırılıyor. Bizim kamkat adını verdiğimiz bu meyve, bilim dünyasında “fortunella” olarak adlandırılıyor. Dünya halkları arasında da “kumquat ya da komquot” adlarıyla anılan meyveye “altın portakal” diyenler de var.

       

Narenciye Fidanı KAMKAT Citrus fortunella Yetiştirilmesi:

19. yüzyılda Avrupa ve Kuzey Amerika”ya giren Kamkat Fidanı , seralarda ve saksıda yetiştiriliyor. Hatta günümüzde süs bitkisi olarak balkonlarda, bahçelerde çevre düzenlemesinde de kullanılıyor. Dünyada Çin, Japonya, Amerika”da yaygın olarak; daha küçük ölçekte Porto Riko, Guatemala, Kolombiya, Brezilya; Güney Hindistan”da da yalnızca deniz seviyesinden yüksek yerlerde yetiştiriliyor. Avustralya ve Güney Afrika”daysa sınırlı olarak kültüre alınıyor.

Ülkemizde ise üretim ve yetiştiricilik henüz tam anlamıyla saksının dışına çıkamamış durumdadır. Yakın gelecekte kamkat yetiştiriciliğininhobi amaçlı olmaktan daha çok meyve üretimi amaçlı kapama kamkat bahçelerininkurulması şekline dönüşeceği, bahçe kurmak amacıyla tarafımıza gelen yetiştirici taleplerinden anlaşılmaktadır.

Kamkat Fidanı , üç yaprak anaç üzerine göz aşısı yapılarak üretilir. Erkek ve dişi organları aynı çiçek üzerinde olduğundan tek bir kamkat bitkisi her yerde çiçeğe ve meyveye yatabilmektedir. Meyveleri iri zeytin büyüklüğünde olup Nisan-Mayıs aylarında yeme olgunluğuna erişmektedir. Meyve koparılmazsa bir yıl bitki üzerinde kalabilmekte, aynı lezzetle yenebilmektedir. Kamkat Fidanı meyveleri Haziran ayı ortalarına kadar olan dönemde toplanıp yenirse bitki yeniden Temmuz ayında çiçeğe yatabilmektedir. Aksi halde bitki zayıf kalır ve çiçek açmaz. Bitki gübre olarak azot, fosfor ve potasyuma ihtiyaç duyar.

ÜRÜNLERİMİZİ SİPARİŞ ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ KULLANABİLİR, WHATSAPP İLETİŞİM VE DESTEK HATTIMIZDAN ÜRÜNLER İLE İLGİLİ BİLGİ EDİNEBİLİRSİNİZ.

       

Narenciye Fidanı KAMKAT Citrus fortunella Faydaları:

C vitamini bakımından zengin olan Kamkat fidanı , kabuğu ile beraber yenildiğinde gribal enfeksiyonları önlemede önemli rol oynamaktadır. A, B1, B2, B3 ve Kalsiyum da ihtiva eden Kamkat fidanı , Sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.

Kamkat Nasıl ve Nerede Kullanılır:

Reçel ve marmelatı yapılır. Çok değişik bir aroması vardır. Meyve suyu ve sos olarak kullanılır. Alkollü içki masalarının bulunmaz çok değerli mezesidir. Kamkat Fidanı genelde taze meyve olarak kabuğu ile birlikte yenilir. Dünya restaurantlarında tatlı ve salatalarda en gözde yeri alır.Doğu Asya ve Çin”de doğal olarak yayılış gösteren çalı biçimindeki kamkat; portakal, mandalina, bergamot, limon gibi turunçgiller ailesinin bir meyvesidir. Biçimi tıpkı limona, rengiyse tıpkı portakala benzer.

Ama limon ve portakalın kabuğunu soyarak yersiniz; kamkatın kabuğunu soymanıza gerek yoktur, meyveyi bütün olarak yemeniz gerekmektedir. Kokusu bergamotu andırır ve elinizde tuttuğunuz kamkatın kokusu uzun süre gitmez. Tadı çok tatlıdır.

Kamkat, çiğ olarak tüketilebilindiği gibi, reçel, marmelat, meyve suyu, şekerleme, kek, pasta yapımında da kullanılır. Çin lokantalarında yemeğin sonunda yenen bir tatlı çeşidi. Kamkat C vitamini yönünden çok zengin bir bitki. 100 gramında 151 miligram C vitamini var. Kas ve doku oluşumu için gerekli olan bu vitamin diğer mineral ve vitaminlerin daha iyi kullanılmasına da yardım ediyor.

C vitaminine günlük gereksinimizse 30 miligram. Yani günlük 20 gram kamkat, günlük C vitamini ihtiyacımızı karşılıyor. Yine 100 gramı yendiğinde 274 kilokalori eneji ve 3,8 gram protein veriyor. Ülkelere, kaynaklarına ve kişisel koşullara göre değişmekle beraber ortalama günlük protein gereksinimi, erişkinler için kilogram başına 0,75 – 1,5 gram arasında değişiyor.

Bu miktar protein günlük gereksinim duyduğumuz enerjinin %9 – %18”ini veriyor. Genel olarak günlük toplam enerjinin %10 – %15”nin de proteinden gelmesi öneriliyor. Bu durumda, 50 kilogram gelen bir kişinin günlük protein gereksinimi yaklaşık 50 gram. Kamkatın bileşimindeki protein miktarıysa, günlük protein gereksiniminin karşılanmasında önemli bir yer tutuyor.

Kamkat, “turunçgiller ailesinin küçük mücevheri” olarak adlandırılıyor. Bizim kamkat adını verdiğimiz bu meyve, bilim dünyasında “fortunella” olarak adlandırılıyor. Fortunella adını, 1812 – 1880 yılları arasında yaşamış İskoçyalı bahçecilik uzmanı Robert Fortune”un soyadından köken alıyor.

Robert Fortune, Çin”de yaşadığı yıllarda sürekli ilginç bitkileri toplamış ve İngiltere”ye dönüşünde de bu koleksiyonunu beraberinde getirmiş. Batı dünyası, bu birikimin içinde yer alan kamkatla, Fortune sayesinde tanışmış. Onu onurlandırmak amacıyla, bu bitkilerin cins adına Fortunella deniyor. Dünya halkları arasında da “kumquat ya da komquot” adlarıyla anılan meyveye “altın portakal” diyenler de var

 

ÜRÜNLERİMİZİ SİPARİŞ ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ KULLANABİLİR, WHATSAPP İLETİŞİM VE DESTEK HATTIMIZDAN ÜRÜNLER İLE İLGİLİ BİLGİ EDİNEBİLİRSİNİZ.

       

TURUNÇGİL YETİŞTİRİCİLİĞİ

Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de turunçgillerden en çok portakal yetiştirilir. Limon ve mandarin ise, birbirlerine yakın miktarlarda üretilir. En az miktarda yetiştirilen tür altıntoptur.

İKLİM
Turunçgiller Ülkemizde Akdeniz, Ege ve kısmen de Doğu Karadeniz bölgelerindeki, iklim şartlarının uygun olduğu yörelerde yetiştirilir.
Yetiştiriciliğini sınırlayan en önemli iklim olayı, düşük sıcaklıklar (don) dır. Türlerin düşük sıcaklıklara dayanıklıları farklılıklar gösterir.
Limon 0°C, portakal -2°C, altıntop -3°C ve mandarin -4°C’nin altında zarar görür. Zararın şiddeti don olayının süresine bağlıdır. Uzun sürerse zararı da artar.
İkinci önemli iklim faktörü, rüzgardır. Rüzgar hem şiddetiyle (ağaçların kırılması, meyve dökümü), hem de soğukluğuyla turunçgillere zarar verir.

ANAÇ
Akdeniz bölgesinde yetiştirilecek olan bütün çeşitlerin, uygun anacı turunçtur. Satsuma mandarin yetiştirilecek yöreler için ise, anaç olarak üç yapraklı ve melezleri uygun olmaktadır. Melezlerden Troyer ve Karrizo Sitranjları
kullanılmalıdır.

TOPRAK
Dikimden önce arazinin toprağı, mutlaka analiz ettirilmelidir. Toprak asitliği hafif veya nötr dolaylarında olmalıdır (pH= 5,5-6,5). Turunçgiller, bitki besin maddelerince zengin, süzek, geçirgen toprakları tercih eder. Toprağın derinliği en az 1 m olmalıdır. Taban suyu yüksek olan toprakları, hiç sevmez. Böyle yerlerde, mutlaka drenaj yapılmalıdır. Ağır bünyeli ve fazla kireçli topraklarda turunçgiller için tercih edilmez.

Turunçgil Bahçesi Yerinin Seçimi

İklim, toprak ve sulama şartlarının uygunluğu araştırılır. Çukur ve alçak araziler ile, vadi tabanlarına bahçe kuramaz. Yöneyi güneye doğru olan araziler tercih edilir. Hakim soğuk rüzgarlara açık araziler ile, şehirlere çok yakın alanlar da tercih edilmez.
Don tehlikesinin bulunduğu yörelerde, bahçe tesis edilirken, korunma tedbirleri alınmalıdır.

BAHÇE TESİSİ

Turunçgil yetiştiriciliği için, öncelikle, kaliteli fidan üretimi veya temini gerekir.

Günümüzde virüsten-temiz Turunçgil fidanı elde etmek üzere, Antalya Narenciye Araştırma Enstitüsü, tesislerini hazırlamış olup; virüsten ari fidan üretimine .geçmiştir . Bahçelerin virüssüz fidanlarla kurulması tercih edilmelidir.
Sağlıklı fidanların, iyi ürün elde edebilmek için, dikiminde de özen gösterilmesi gereklidir. Dikimden önce, arazi parsellere ayrılır. Yabancı ot ve diğer bitkiler temizlenir.

Kaliteli ve bol meyve elde edebilmek için, bahçenin kenarına rüzgar kıran dikilmelidir. Bunun için, yayvan ve dikine gelişen serviler tercih edilir. Araları 1 m”den daha sık olmamalıdır.

Eğer arazinin tesviyesi bozuksa, dikim öncesi tesviye yapılır. Daha sonra, önerilen dikim aralıklarına göre, dikim yerleri işaretlenir. Turunçgillere kare dikim tercih edilir. Çeşitlere göre, dikim aralıkları 5 ila 8 m arasında değişir.

Ülkemizde, uygun dikim zamanı ilkbahar dönemidir. Şubat ortalarında nisan sonlarına kadar, dikime devam edilebilir. Dikimden önce, fidanlarda budama yapılmalıdır. Naylon (polietilen) torbalarda yetiştirilen fidanlarda da, dikim budaması uygulanmalıdır. Fidanların tutması ve gelişmesi için, bu husus çok önemlidir. Naylon torbalardaki fidanlar,genellikle gölge evlerinde yetiştirildiklerinden; dikimden önce, topluca 10-15 gün süreyle, güneş altında bekletilmelidir.

ÜRÜNLERİMİZİ SİPARİŞ ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ KULLANABİLİR, WHATSAPP İLETİŞİM VE DESTEK HATTIMIZDAN ÜRÜNLER İLE İLGİLİ BİLGİ EDİNEBİLİRSİNİZ.

       

Dikimin derin olmamasına çok dikkat etmelidir. Dikimden sonra toprak sıkıştırılmalı, fidan başına, enaz 35-40 litre can suyu verilmelidir. Dikimi yapılan fidanların gövdeleri, hava şartlarına (özellikle güneşe) karşı korunmak amacıyla, kalın bir kağıtla sarılmalıdır. Fidan büyüdükçe, kağıdın yerine kireç boyama da yapılabilir.

Sık aralıklarla dikilmiş eski bahçelerden, yeterli miktarda ve kaliteli meyve elde etmek için, ağaçların mutlaka seyreltilmesi gerekir. Bu suretle, her türlü bakım işlemi de kolay uygulanabilir hale gelecektir. Seyreltme, verilen plana uygun olarak, köşegen doğrultusunda yapılmalıdır.

BUDAMA

Budama; ağaçların dengeli ve kuvvetli taç oluşturması; verimlilik süresinin uzatılması; fazla ve kaliteli ürün elde edilmesi; uygun olmayan iklim koşullarıyla, hastalık ve zararlıların olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması; zirai mücadelede başarının artması; hasatta kolaylık; bazı durumlarda, verimden düşmüş ağaçların yeniden kazanılması gibi, yararlar sağlar. Şekil budaması yapılmış olan fidanlar, bahçeye dikilince, 2-3 yıl süreyle budama yapılmaz. Eğer fidanlarda şekil budaması yapılmamışsa, bu işlem bahçede uygulanır

Fidan meyveye yatıncaya kadar, yalnız ana dallarla, bundan çıkan iskelet dalları kısaltılır. Sıkışıklık yapan, istenmeyen sürgünler çıkarılır.Ağacın ortasından geçip, çatallaşma ve karışıklık yaratan dallar mutlaka alınmalıdır.

Budama öncesi ve budamada; ağaç değiştirirken budama aletleri, mutlaka ilaçlarla muamele edilmelidir. Turunçgillerde budama zamanı, kış soğukları tehlikesinin ortadan kalktığı ancak, ağaçların yeteri kadar uyanmadığı, Şubat-Mart aylarıdır. Ancak uçkurutan hastalığıyla bulaşık olan limon bahçeleri, sıcak aylarda (Temmuz- Ağustos) budanmalıdır.

Genel olarak, dikkat edilecek hususlar şu şekilde olmalıdır:

Öncelikle, kuru dallar alınır.
Obur dalların, büyümesine müsaade etmeden, her zaman alınması gereklidir.
Birbiri üzerine binmiş ve sürtünme meydana getiren dallardan, alttaki dallar çıkartılır.
Beş parmak ve daha kalın dalların yeri, kesimden 1 gün sonra, mutlaka macunlanmalıdır.

TOPRAK İŞLEME

Turunçgillerde, yıllık bakım işlerinden toprak işlemede; toprak ya işlenmez ya da en az düzeyde işlenir. Toprak işlemenin genelde amacı, yabancı otları imha etmektir. Bu işlem uygun ot öldürücü ilaçlarla da yapılabilir.

Akdeniz ve Ege Bölgesi koşullarında toprak; kışın örtülü bırakılarak, yazın işlenir. Turunçgiller, derin işlenmeye çok hassas olup; bu yapıldığında, kökler büyük oranda zarar görürler. Buna bağlı olarak, meyve küçük kalır ve ağaçlarda gelişme yavaşlar.

Turunçgillerde en uygun toprak işleme derinliği, 8 ila 12 cm civarındadır. Toprak, mutlaka tavlı olduğu zaman işlenmelidir. Toprak işleme aletleri ağır olmamalıdır. Ağır işleme, toprağın sıkışmasına neden olur; bu durumda ağaçların beslenmesi engellenir.

SULAMA

Genellikle, yaz aylarının kurak geçtiği; Akdeniz ve Ege Bölgelerinde, turunçgillerde sulama gerekir. Sulama suyu yeterli miktarda bulunmalı ve iyi kalite özellikleri taşımalıdır. Sodyum, klor ve bor gibi elementler, suda çok düşük miktarlarda bulunmalıdır.

Ülkemizde, turunçgillerin sulanmasında genellikle, çanak veya tava ile, karık usulü uygulanır. Yeni kurulan turunçgil bahçelerinde, karık usulü tercih edilmelidir

Türlerin su ihtiyacı değişiktir. En çok limonlar su ister. Daha sonra birbirine yakın miktarlarla altıntop ve portakallar gelir. En az su mandarinlerde verilir. Yıllık su ihtiyacı, 875-925 mm arasında değişir.

Sulama aralıklarının tespitinde, hava kuraklık durumu ve toprak yapısı, en önemli faktörlerdir. Nisan-Mayıs aylarında başlayan sulamalar havaların çok kurak seyrettiği, Temmuz-Ağustos aylarında, daha sık aralıklarla yapılmalıdır. İklime bağlı olarak yapılan sulamalar, Ekim-Kasım aylarına kadar devam eder. Turunçgillerde, 15 ila 35 gün arayla yapılacak yüzey sulaması genellikle yeterlidir.

Damla ve yağmurlama sulama da, Ülkemiz turunçgil bahçelerine girmiş bulunmaktadır. Bunların, verim ve kalite artışı yönünden önemli avantajları vardır. Özellikle sulama suyunun yetersiz olduğu yörelerde, başarıyla kullanılabilir.

GÜBRELEME

Turunçgillerde tekniğine göre gübreleme için, mutlaka ve toprak analizlerinin yaptırılması gerekir. Analiz için yaprak ve toprak örnekleri, Eylül ortasından Kasım başına kadar olan dönemde ve mutlaka uzman elemanlarca alınmalıdır.

Turunçgillerin gübrelenmesi ile ilgili, yaprak ve toprak analizleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı İçel, Antalya, Alata ve İzmir-Bornova”daki, uzman elemanların çalıştığı, modern laboratuarları bulunan, araştırma enstitülerinde yaptırılabilmekte ve gübreleme tavsiyeleri buralardan kısa sürede alınabilmektedir. Gübrelerin mutlaka bu tavsiyeler doğrultusunda verilmesi gerekir.

Genelde, en fazla miktarda gübre limonlara, en az mandarinlere orta derecede portakal ve altıntoplara verilir. Gübrelemede, ilk uygulama Kasım-Aralık aylarında yapılır. Bu devrede, fosforlu ve potaslı gübrelerle, çiftlik gübresi; ağacın taç hizasına açılacak 15-20 cm derinlik ve genişlikteki, çukur veya bant içerisine verilerek üzeri kapatılıp bahçe sulanır.

Azotlu gübrelerin ilk uygulaması ise, çiçeklenme devresinden önce yani tomurcuklanma dönemidir. Bu dönem genellikle Ocak sonu Şubat başına rastlar. Azotlu gübre, ağaçların taç çevresine serpilerek verilir. 2. uygulama ise; Mayıs ayı ortalarından, Haziran ayının ilk haftasına kadar olan devrede, sulama suyuyla birlikte yapılır.
Gerek gübre miktarında, gerekse veriliş şekil ve zamanlarında , tavsiyelere mutlaka uyulmalıdır.

ÜRÜNLERİMİZİ SİPARİŞ ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ KULLANABİLİR, WHATSAPP İLETİŞİM VE DESTEK HATTIMIZDAN ÜRÜNLER İLE İLGİLİ BİLGİ EDİNEBİLİRSİNİZ.

       

HORMON UYGULAMASI

Turunçgillerde bitki gelişmesini düzenleyiciler (hormonlar) genellikle; meyve tutumunun artırılması (Klemantin mandarini) amacıyla kullanılır. Bununla birlikte, bazı çekirdeksiz çeşitlerde (Vaşington ve Yafa portakalları ile altıntoplar) Haziran dökümü ve hasat önü dökümlerinin azaltılması için de kullanılabilir. Bunun için, resmi kuruluşlardaki uzmanlara başvurulmalıdır. Aksi halde, beklenilen amacın tam tersi bir tepki elde edilebilir.

Uygulamalarda, bu faydaları sağlamak üzere, ruhsat almış maddeler kullanılmalıdır. Ruhsatı olmayan maddelerin kullanımı; hem beklenen faydanın çıkmamasına neden olur, hem de insan ve çevre sağlığı yönünden zararlar meydana getirebilir.

HASAD

Eğer yıllık bakım işleri tekniğine göre yapılmışsa; hasatta üreticinin yüzü gülecek ve daha çok ve daha kaliteli meyve elde edecektir. Hasat, uzman işçiler tarafından ve tekniğine uygun olarak yapılmalıdır.

Bütün ürünler gibi, turunçgillerinde, hasat zamanının tesbiti çok önemlidir. Zamanında erken veya daha geç yapılacak hasat; meyve kalitesini düşürür ve dayanıklılığını azaltır. Hasat, mutlaka olgun meyvelerde yapılmalıdır. Olgunluğun tespitinde, genellikle, meyvede usare oranı, şeker, asitlik ve meyve kabuk rengi değişimleri göz önüne alınır. Esasen, uzun yıllar boyunca hasat yapıldığından, hasat zamanın belirlenmesinde, fazla bir yanılma olmaz.

Hasat temizlenip ilaçlanmış makasla yapılmalı ve saplar uzun bırakılmalıdır. Hasat sırasında, hava açık veya güneşli olmalı, ağaçlar ıslak olmamalıdır. Hasatta merdiven kullanılmalı; hasat yapılırken ağaçlara zarar verilmemelidir. Hasada başlarken, önce ağaçların, etek dallarındaki meyveler toplanmalıdır. Hasat edilen meyvelerin zarar görmemesi için, toplama kaplarının içleri, düzgün olmalı veya gerekli önlemler alınmalıdır.

Hasat edilen meyvelerden, bereli ve hastalıklı olanları ayıklandıktan sonra, taşıma kaplarına konulmalıdır. Taşıma kapları, hastalık bulaşmalarını önlemek için, doğrudan toprağa konulmamalıdır. Toplanmış meyveler, bahçede 1 gece bekletilmelidir.

AMBALAJLAMA

Her ne kadar, hasat edilen meyveler, az miktarda olduklarında, bahçenin kenarında tasnif edilip ambalajlanabilirse de; meyve çoğaldığında ve iyi bir ambalaj yapmak için, mutlaka paketleme evleri kullanılmalıdır. Türkiye”de üretilen bütün meyveleri işleyecek kapasitede paketleme evi bulunmaktadır. Bunlar yetiştirme bölgelerine dağılmış durumdadır.

Taşıma kapları ile topluca paketleme evlerine getirilen meyveler, burada, bantlar üzerinde önce ayıklanır, daha sonra yıkama bölümlerinde, özel ilaçlı sıvalarla ve fırçalarla temizlenir. Gerekirse (özellikle ihracaat için) mumlanır ve kurutulur. Daha sonra, çaplarına göre boylanarak, uygun boyutlardaki ambalaj sandıklarına yerleştirilir. Bu suretle, meyveler iç ve dış pazarlama için, hazırlanmış olur.

DEPOLAMA

Turunçgillerde en ihmal edilen hususlardan birisi de depolamadır. Halbuki, depolamanın çok önemli avantajları bulunmaktadır. Bunlar;

– Ağaç üzerinde oluşan kaliteyi, meyve tüketilinceye kadar muhafaza etmek,
– Pazara düzenli olarak meyve arz edilerek, fiyat istikrarı sağlamak,
– Özellikle ihracaat için, toplu ve düzenli meyve temin etmek;

Bu avantajlardan yararlanabilmek için, meyveler mutlaka, soğuk depolara konularak muhafaza edilmelidir. Turunçgil meyveleri, adi depolarda veya makineyle soğutulan depolarda muhafaza edilirler. Kış aylarında, adi depo olarak, havalandırılabilen herhangi bir oda kullanılabilir. Havalar ısındıktan sonra, bu odalarda meyve muhafaza edilmez.

Ülkemizde, “yatak limonculuğu” denilen işlem, buna örnektir. Kış aylarında hasat edilen limonlar, Mart ayına kadar üretildikleri yerlerdeki adi depolarda saklanır. Havalar ısınınca, Ürgüp”teki tabii mağaralara götürülür. Bu şekilde limonlar, Ağustos ayına kadar muhafaza edilebilmektedir.

Meyveler, adi depoya veya makine ile soğutulan modern depolara konmadan önce, ambalajlanmalıdır. Depolanacak meyveler, ambalajlanmadan önce veya ambalajlama sırasında, hastalıklara karşı mutlaka ilaçlanmalıdır. Aynı şekilde, soğuk depolarda temizlenip ilaçlanmalıdır. Kullanılacak ilaçlar için, resmi kuruluşlardaki uzmanlara başvurulmalıdır.

Soğuk depolara ambalajlanmış meyveler, ambalaj kaplarının arasından hava geçebilecek şekilde istiflenmelidir.
Turunçgil meyvelerinin depolanmasında, nispi rutubet genellikle % 85-90 olmaktadır.

Depo sıcaklıkları ile muhafaza süreleri, türler itibariyle aşağıdaki gibidir:
Mandarinler: 3-4 derecede 2-3 ay
Portakallar: 5-6 derecede 5-6 ay
Altıntoplar: 7-9 derecede 6-7 ay
Limonlar: 10-12 derecede 7-8 ay

Gerek hasat mevsiminin 9 aylık döneme yayılması; gerekse uzun sayılabilecek bir depolama süresine sahip olmaları nedeniyle; turunçgil meyveleri taze olarak pazarlanabilir ve tüketilmektedir.

ÜRÜNLERİMİZİ SİPARİŞ ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ KULLANABİLİR, WHATSAPP İLETİŞİM VE DESTEK HATTIMIZDAN ÜRÜNLER İLE İLGİLİ BİLGİ EDİNEBİLİRSİNİZ.

       

Ek bilgi

Weight 10 kg
Boyutlar 40 × 40 × 90 cm